Kimsenin yapamadığını bir türküyle yaptı, “Didou Nana” ile… Hiç Lazca bilmeyenler bile onun buğulu sesiyle söylediği ezgileri anladılar, o ezgilerin dalgasına kapıldılar. Lazların en sevdalısı Kazım Koyuncu, sesine, gençliğinin bütün neşesini ve erken ölümünün dayanılmaz acısını sığdırıp aramızdan ayrıldı. Yıl 2005, aylardan Hazirandı… Karadeniz’in en güzel, Karadeniz’in en hırçın, Karadeniz’in en içli, Karadeniz’in en yürek […]

Kevser Ruhi: “Öykü yazmak, romandan çok daha zor”. Ailesi Gönen’e bağlı Koçbayır Köyü’nden olup, kendisi Gönen’de doğan Edebiyatçı-Yazar Kevser Ruhi, yazma isteğinin çok küçük yaşlarda, şiirler kaleme alarak ortaya çıktığını vurguladı. Kendisini yazmaya, Türkçe Öğretmeni Hüseyin Kantarcıoğlu’nun yönlendirdiğinin altını özellikle çizen Ruhi, şunları söyledi: “Türkçe öğretmenim Hüseyin Kantarcıoğlu’nun, anı defterime yazdığı, ‘İlk okuyucuların arasında yer […]

Kevser Ruhi’nin incelikli bir kalemi var. Bu kalem, “Kehribar Kadınlar” adını verdiği ilk öykü kitabında yer alan on dört öyküde Gürcistan’dan Batum’dan, 12 Eylül darbesi sonrasında Güney Marmara’da bir kasaba; Gönen’de yaşanan günlerden, “Akasya kokulu Esenevler sokağı”ndan aynı hüzünle geçiyor. Özellikle de ardışık dört öykü,  (Fesleğenler Kokmuyor Artık, Sızı, Düşbozumu ve Akasya Kokulu Sokakta Şiir Bitti)  aynı […]

Mircan Kaya’yı Tuşeti’den bir genç kızın sesinde ve çığlığında tanıdım önce. Sanki Şiraki Vadisinde gezen Tuşetili bir genç kızdı Mircan. Uzaklarda kırmızı kanatlı bir kelebek görmüş, kelebeğin o kırmızı kanatlarını, sevdiğinin kırmızı “çohası” sanmış bir genç kız…  Yüreği ağzına gelmiş, yana yakıla dua ediyordu: “Tanrım, ne olur, onu bana yaz!” Bu aşk, bu sevgi yalan […]

9. İzmir Kitap Fuarı’nda buluştuğum iki öykü kitabını bir solukta okuyuverdim. Yazarlarının kadın olması, konularının gerçek yaşamdan alınmaları, yayınevlerinin aynı olmasının yanı sıra en önemli ortak özellikler her ikisinin de “ilk” kitap olmaları ama “ilk” gibi değil. “Kehribar Kadınlar”la başlayalım söze. 14 öyküden oluşan bu yapıt, yazarın ilk öykü kitabı. Adının çağrıştırdığı gibi ağırlık kadınlardan […]

Kitaplar da insanlar gibi. Kimileri hak etmediği halde övülüp göklere çıkarılıyor; kimileri övgüyü hak ettiği halde görmezden geliniyor. Kevser Ruhi’nin “Saçları Deli Çoruh”u (Gürer Yayınları) da ikincilerden. İlk öykü kitabı “Kehribar Kadınlar”ı çok beğenmiştim; bu ikincisini daha çok beğendim. Kitabın adı da çok güzel, bu addan söz edildi edilmesine; ama öykülerden dolayı değil, saçma sapan […]

Aşk bir hayal… Bir kalp ağrısı, ince sızı… Geçse bir türlü geçmese bir türlü… Hep eksik olma, kendini yarım hissetme hali; “o” olmazsa ışıksız kalma, dalsız tutamaksız kalma durumu. Söz yetmeyince bakışla, bakış yetmeyince dokunuşla, o da olmazsa sazla, sözle, şiirle, şarkıyla kendini tamamlama… Bir yandan da, meşrebince bir tanım bulmaya çalıştığın şeydir aşk. Ya […]

Türkü hayattır. Acısıyla, sevinciyle, yasıyla, neşesiyle hatta çelişkileriyle hayatın kendisidir. Şimdiye dek söylenmiştir; “şimden geri” de söylenecektir. Bu memleketin ezgisidir türkü, bizi anlatır. Sebepsiz türkü yakılmaz ama sebepsiz yere türkü söylenebilir. Sevinçliyken, hüzünlüyken, çok severken, çok terk edilmişken, giderken, gidenin ardından yanarken, umudunu yitirmişken ve yeniden bulmuşken, anlatmak isterken, anlatamazken; her zaman söylenecek bir türkü […]

Bütün kadınlar çiçektir… Bütün kadınlar güzeldir… Bütün kadınlar mücevherdir… Bu söylem çeşitli krem, losyon, tekerlek ve bilumum makarna reklamlarında işleniyor. Dünyanın bu haline bakınca şaşar kalırım biz kadınları kimler eziyor? Güzel olmamıza tabii ki bir diyeceğim yok ama şu mücevher konusunu biraz açmak istiyorum. Mücevherler, değerli taşlardan yapılan süs eşyaları olarak biliyoruz. Sevdiğiniz bir kadını […]

Cemal, “kal” diyemiyor Padi’ye… “Git” diyemediği gibi… Oysa Padi, “Adamın kara gözlerine bir kez daha sığınsa biliyor ki, çözülecek, ağlayacak ve gidemeyecek.” Susmak derin bir anlamdır bazen, gereksizce sarf edilen onca sözün yanında. Susarak konuşmayı bilenler, dünyanın en bilge insanları olsa gerek. Tabii susmak, onaylamak olabileceği gibi karşı çıkmaktır da bazen. Ama karşısındakini etki altında […]