Lazların En Sevdalısı
Kimsenin yapamadığını bir türküyle yaptı, “Didou Nana” ile… Hiç Lazca bilmeyenler bile onun buğulu sesiyle söylediği ezgileri anladılar, o ezgilerin dalgasına kapıldılar. Lazların en sevdalısı Kazım Koyuncu, sesine, gençliğinin bütün neşesini ve erken ölümünün dayanılmaz acısını sığdırıp aramızdan ayrıldı. Yıl 2005, aylardan Hazirandı…
Karadeniz’in en güzel, Karadeniz’in en hırçın, Karadeniz’in en içli, Karadeniz’in en yürek yakan ezgisiydi… Şimdi Kazım, Karadeniz türkülerine yığılan hüznün sebebidir. Akordeonun ağlamasına, tulumun sızlamasına, kemençenin inlemesine, gitarın öksüz kalmasına sebep olandır.
Gidişiyle herkese “evlat acısı” yaşatan asi çocuk, Laz inadının en çok yakıştığı delikanlı adam Kazım Koyuncu, bu dünyada bir insanın “yüreğiyle” yapabileceği ne varsa hepsini, o inat ve cesaretle yaptı. Soylu duruşundan, yürüyüşünden, sesinden, bakışından ve ruhundan harmanladığı tılsımı kattı türkülerine. Sesi bize yadigâr…
Zamanın ilaç olduğu doğru değil. Hasret, kendini büyüten bir çocuk, çoğalan hüzün… Baştan ayağa sevda, baştan ayağa ayrılık…
Şimdi Kazım, bir aşkın en güzel yerinde çekip gitmenin adıdır.
Kevser Ruhi, Pirosmani Dergisi 5. Sayı